Hukuktan önce vicdan gereği

Avukat Salim Şen, sivil memur Güllü Salkaya’nın haksız yere 1 yıl 18 gün cezaevinde kaldığına dikkat çekti. Şen, ‘Bu zararların tazmin edilmesi her şeyden önce hukuk ve vicdan gereğidir’ diye konuştu

Balyoz davasından 1 yıl 18 gün tutuklu kaldıktan sonra Yargıtay kararıyla beraat eden sivil memur Güllü Salkaya’nın haksız tutuklama nedeniyle 2014’te açtığı 1 milyon liralık tazminat davasına bakmakla görevli olan mahkemenin hangisi olduğu konusundaki uyuşmazlık, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından çözüldü. İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi ile İstanbul 10. Ağır Ceza mahkemeleri arasında davaya bakmakla ilgili görev ve yetki uyuşmazlığını görüşen Yargıtay 5. Ceza Dairesi, görevli mahkemenin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar verdi.

‘Gururu incinmiştir’

Güllü Salkaya’nın avukatı Salim Şen, 2014 yılında verdiği tazminat talepli dilekçesinde müvekkilinin dosyanın tek kadın sivil memuru olduğuna dikkat çekerek görevinin yalnızca Harp Akademileri’nde kurmay öğrencilerin öğrenci işleri ile sınırlı olduğunu bildirdi. Kadın olmasına rağmen müvekkiline diğer erkek sanıklar gibi ‘babalık ve kocalık haklarından mahrum bırakma’ cezası verildiğine dikkat çeken avukat Şen, “Sadece bu durum bile müvekkilimin gururunu incitmeye yetmiş ve onu incitmiştir” dedi.

‘Küçük düşürüldüler’

Devamında da mevcut yasaya göre sadece haksız tutuklanan kişinin tazminat davası açma hakkı olduğuna dikkat çekilerek Güllü Salkaya’nın, eşi Hacı Ali Salkaya ile çocukları Gamze Salkaya, Onur Salkaya’ya neden tazminat ödenmesi gerektiğini Şen şu ifadelerle anlattı: “Müvekkilim tutuklandığı güne kadar ailesinden hiçbir zaman uzun süreli ayrılmamıştır. Karar duruşmasında ailesi ile vedalaşmasına dahi izin verilmeden cezaevine gönderilmiştir. Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sivil memur olarak 27 yıl emek veren müvekkilimin gördüğü bu  tavırlar kendisini yıpratmıştır. Ayrıca sanıklara ‘darbeci’, ‘demokrasi katili’ gibi ithamlarda bulunarak toplumun gözünde küçük düşürülmüşlerdir. Müvekkilim haksız yere 1 yıl 18 gün cezaevinde kalmıştır ve maddi, manevi büyük zararlara uğramıştır. Bu zararların tazmin edilmesi hukuk ve her şeyden önce vicdan gereğidir.”

İlk duruşma 29 Eylül’de

Avukat Salim Şen, Güllü Salkaya için 500, eşi Ali Salkaya için 300, 2 çocuğu için de 100’er bin lira olmak üzere 1 milyon liralık manevi tazminat istedi. Bu dilekçe çerçevesinde davanın açılmasına karar verildi. Ancak 2014’te açılan davaya bakmakla görevli mahkemenin hangisi olduğu yetki ve görev yönünden uyuşmazlığa neden oldu. Davaya bakmakla görevlendirilen İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi 2 Ekim 2014’te, kapatılan İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nin davacı hakkında hüküm kurduğunu hatırlattı. Kararda, mahkemenin yargılamanın yenilenmesi ve diğer bir kısmının talepler hakkında karar verdiğine dikkat çekilerek CMK hükümlerince en yakın ağır cezanın bakmasının uygun olacağını belirtildi. Dosya bu defa İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gitti. Bu mahkeme de görevli ve yetkili olanın kendisi olmadığını belirtince dosya Yargıtay’a taşındı. Yargıtay 5. Ceza Dairesi, görevli mahkemenin İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi olduğuna karar verdi ve dosyayı gönderdi. Bu işlemler tamamlandıktan sonra milyonluk dava için duruşma tarihi belirlendi. Dava, 29 Eylül 2015’te İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başlayacak.